Kayıtlar

Zifiri Karanlık

Resim
  Zifiri bir karanlıkta sevdiğim insanlar vardı. Işığı gördüğümde ilk onlardan vazgeçtim ve o an anladım ki insan herkesten, her şeyden gidebilir. Kimsenin yeri ebedi değil. Zaten yarına garantinin olmadığı bir dünyada kim kalıcıdır ki? Dürüst olalım. Bizler sadece hikayelerimiz bitene kadar, bize eşlik edecek insanlar arıyoruz. Herkes birbirinin hikayesini oluşturuyor. Ne eksik ne fazla herkesin bir kelimesi var, birbirinin hayatında.  İstesek de istemesek de bir gün, bir son sözümüz olacak bu hayata ve tüm insanlığa, birde geride bırakmak zorunda kaldıklarımıza. Yaşadığımız her şey bir gün bitecek. Gülen yüzümüz sadece anılarda kalacak. Kimi kendi hikayesi bitene kadar hatırlayacak kimisi de ertesi gün unutacak. Ama bir gün her şey gerçekten bitecek. Hoşça kal dediğimiz bu hayat, boş kalacak ve başkaları gelip o boşlukları doldurmaya çalışacak. Ama bunlardan daha önemlisi de kimler birbirinin hikayesinde güzel anılacak? Kim hangi şarkıda hayal edilecek? Kim ölse de bir gülüş...

İçimdeki Ses (3)

Resim
Eğer bir sevgi senin ruhuna iyi gelmiyorsa ondan vazgeçmen gerekir. Yılların öğrettiği en önemli şey buydu. Hayatında verdiğin değerler seni üzüyorsa kopar bağlarını. Bir şey seni yıpratıyorsa, ondan uzak durmayı öğren. Hayatını biraz basitleştir. Kırıldığında sessizleşmeyi de öğreneceksin, kızdığında bağırmayı öğrendiğin gibi. Bırak layık olmayanlar için yorma kendini. Kendinden ödün verdiklerin için üzülme, Hak gördü kul görmese de. Bak perde kalktı artık en değerli olan yine sensin. Yıllarca emek verdiğin bir dostluğu bile, tanıyamadığında anlıyorsun yaşamı. Bundan yıllar önce, sevginin zerresini hak etmeyen ama yine de vazgeçemem dediğin her insanı bugün gölgene hasret bıraktığın gibi. Her insan unutulabilir. Her şey geçer.  Her hikaye elbet bir gün biter. Bu yüzden kalbine iyi gelen insanları sev. Mutluluğuna gölge düşürenleri değil ona sebep olanlara bağlan. Sevgiyi, emeği gerçekten hak eden insanlar için çabala. Ve sadece doğru zamanda gelecek olan güzellikler için sabr...

İçimdeki Ses (2)

Resim
   İnsan hayat da en çok kendine geç kalır. Oysa en çok kendine ihtiyacın varken nasıl da ihmal edersin kendini ? Eskiden kalabalık bir hayat isterdim. Kendimi sevmediğim için, kalabalığın içinde kim olduğumu unutabileyim diye. Biraz unuttuğum oldu tabi. Ama kendisini unutan hayatı nasıl anlasın ki ? İnsan nasıl yapıyor kendine onca haksızlığı akıl alır gibi değil. Şimdiki aklım ile o zamanlarda yaşasaydım kendi elimden tutar, sonsuzluğa koşardım. Düştüğümde ağlardım, içimin acısını gülüşlerimle saklamak yerine...Sürüklemezdim ruhumu oradan oraya. İşte bir gün bir cesaret geçtim aynanın karşısına, sen dedim kendini sevmeyecek kadar ne yaptın da herkesin hatasına şevkat ile sarılırken, kendi küçücük hatan da kendini ittin uçurumlara ? Kolay değildi kendine itiraf etmek, bazı şeyler ile yüzleşmek. Ama iyi geliyor. İçindekini hatırlamak iyi geliyor...   Şunu sakın unutmayın hayat da en çok hatayı kendinize yaparsınız. İnsan bu hayat da bir kendine acımaz. Eğer gerçekten yaşa...

İçimdeki Ses (1)

Resim
Gençliğimin en güzel yıllarıydı. O zamanlar bir insanı sevmenin, ne kadar acı verebileceğini öğrenmemiştim. Evet belki biraz çocuktum. Yüzüme vuran rüzgarı sever, kuşları seyrederdim. Kafamın içinde bir salıncak kurup, yükseldikçe deli gibi hayaller kurardım. Sonra sessizce dalıp giderdim uzaklara...   Merakla beklerdim geleceği . Çünkü geçmişte hiç hayal kırıklığım olmamıştı ve o zamanları yaşarken bunun kıymetini hiç bilmedim. Birde eskiden şimdiki gibi değildi insanlar. Seven tüm benliğiyle sever, kalp kıran gönül almasını bilirdi. Çaba ve emek vardı her şeyden önce. Düşündüğüm zaman eski bir şarkı gibi o yıllar. Hala her hecesi aklımda ama artık sesi açacak cesaretim yok gibi.  Aslında d i’li geçmiş de yaşamayı sevmeyenlerdenim fakat geçmişte mutlu olduğum şeyler de vardı. Yüzümü güldüren şeyler, sımsıkı sarılırken veda ettiğim hisler... Hatırlıyorum da güneşin doğuşuna sevindiğim günler vardı, bir gülüşü görmek için heyecanla kalktığım sabahlar... Çünkü samimiydi yaşamak ...

Panzehir

Resim
  Gülüşleri hediye olan insanlar vardır hayatta. Herkesin hayatına denk gelmezmiş öyleleri. Zaten dünya onların hatırına döner. Zaman onların yanında durur.  Yaşamak onlarla güzel olur. Gerçekten bir kere sevgiyi yada sevmeyi tadanlar bunu çok iyi bilir. Düşündüğün zaman basit bir döngüdür. Sevgiyle yaşayanlar, sevgiyle yaşatırlar.  Mutluluğun sırrı da budur aslında. Sen ne kadar sevgini hayatta tutarsan,  sevecek bir şey bulursun. Hayatta gerçekten sevilmeye değer bir sürü insan var. Şimdilerde kendilerini gizleseler de incinmekten korktukları için. Haklılar dışarıda ruhumuzu zehirlemeye çalışan nice akrep varken nasıl güvenebiliriz ki yeni nesil insanlığa? Eskiden bende böyle düşünürdüm ama bir yerden başlamak lazımmış. Çünkü o akrepler her zaman olacaklar. Bizi zehirlemek için bir çok fırsat kollayacaklar fakat panzehir bizim içimizdeyken bize ne kadar zarar verebilirler ki. O yüzden sadece gülümseyin. Nerede, kime hediye olacağınızı, iyi geleceğinizi bilemezsiniz...

Vicdanım öyle rahat ki...

Resim
  V icdanım öyle rahat ki. Yıllardır içimde hissettiğim her boşluk, daha güzelleriyle doldu. İnsan bir kere kendi can acısını iyileştirmeyi öğrendiğinde, hiçbir yaradan korkmuyor. İnsan en çok kendi kendine yetmeyi öğrenince, kimseye ihtiyacı da kalmıyor. Uzun zamandır hiçbir şey için kendimden ödün vermediğimi fark ettim. Enerjimi ve dengemi bozan her şeyden her insandan vazgeçtim ve biran bile pişman olmadım. Belki bu durum çevremdeki sayıları azalttı ama beni daha güçlü ve huzurlu biri yaptı. Bu yüzden kendimi bulduğum insanları sevdim. Yüzümü güldürmeyen insanlar için ağlamayı bıraktım.  Şimdilerde kalbime iyi gelen, beni yormayan insanlarla yoluma devam ediyorum ve bu yol o kadar güzel ki, dönüp arkana bakmaya bile gerek duymuyorsun çünkü biliyorum ilerisi hep çiçekli bahçeler, manzara gerçekten muazzam... Esra Tengilim 

9 Mayıs

Resim
Uyusam geçer mi? Bir acıya tam alıştık derken hiç beklemediğim yerden yaralandım. Acının ne tesellisi ne de çaresi var. Biliyorum buna da alışmak zorundayız. Bir çiçeğin daha solduğunu kabul etmek inan bana çok zor. Hayatı deli dolu yaşayan, neşesiyle ışık saçan birini toprağa yakıştıramıyorsun. Diyecek bir şey de bulamıyorsun. Konuşarak anlatamadıklarımı, yazarak anlatıyorum. Bu yüzden bilmelisin ki gerçekten ölüm gidene değil, geride kalana zor. Bu yangın sönmez. Ancak yanmaya alışırsın. Son bir kaç ayda bunu öğrendim. Tahmin etmezdim böyle bir ani gidişi. Daha yaşayacak çok güzel yarınların vardı.  Biliyor musunuz? Acıdan kaçsanızda o sizi mutlaka buluyor. O yüzden yüzleşmekmiş en iyisi. Bilmiyorum bu acı ya yok edecek yavaş yavaş bizi ya da daha güçlü biri yapacak. Sabır diliyorum hepimize. Seni çok özleyeceğim ve sadece gülüşünü hatırlayacağım. Hayatım da ilk defa o buz gibi odanın önüne gittim ama son kez yüzüne bakamadım.  İnan güzel hatırlamak için. Affet olur mu?...

Bembeyaz bir hüzün...

Resim
Özlüyorum. Biliyorum yokluğunun üzerinden aylar geçti ama özlemenin zamanı yokmuş. Bende bu duruma diğerleri gibi alışırım sandım fakat acı geçmiyor sadece bağışıklık kazanıyormuş. Bazen aniden aklıma geliyor yüzün, gülümseyişin ve sesin. Bende gerçekten çok derin izler bırakmışsın ki seni unutmayı istemiyorum ve öğrendim ki giden her insan bizden de bir şeyler götürüyor. Aklıma düştüğün her an dualarımdasın. Biliyorum ölüme söyleyebilecek bir şey yok. Doğduğumuzda belli olan bir şeye şaşırmak da garip ama yine de bu gerçeğe alışamıyorum. Keşke zamanında  seni çok sevdiğimi daha fazla  dile getirseydim. İşte hayatımızdaki kayıplar, geç kalmalarımızı aydınlığa çıkarıyor. Ertelediğimiz her şey bir gün yakamıza yapışacak. Ertelemeyin ne yaşamayı ne de sevmeyi... Gezin o güzel kırları, koklayın en güzel çiçekleri yapmak istediğiniz her şeyi yapın. Sevmekten korktuğunuz insanları sevin. Nefes alıyorken artık hiçbir şeye geç kalmayın. Esra Tengilim 

Hatırlıyor musun? #KelimeOyunu18

Resim
  Sahi hatırlıyor musun ilk kimi sevdin yada onu sevdiğinde ki o saf duyguyu, çabanı? Yanından geçip gittiğinde kalp ritminin nasıl değiştiğini, o heyecanını ? Peki ya onunla göz göze geldiğinde utanıp, pembe olan yanaklarını, arkadaşlarının fark edip gülüştüğünüz zamanları ? Güneşin bir anlamı olduğu zamanlardı.. Ne de çok mutluyduk. Üstelik o zamanlar karşındakinin seni sevmesine gerek yoktu. Çünkü sen onu, içinde yaşatıyordun ve bu bir yük değildi. Dostların hata da yapsan hep yanında olurlardı. İnsanların soğuk duvarları yoktu. Herkese özgürce kalbini açabiliyordun. Ne ara her şey bu kadar anlamını yitirdi? Çoğu şeyi nasıl unuttuk? Hislerimiz nasıl öldü? İnsanlar nasıl bu kadar kötü bir yaratığa dönüştü? Hiç anlamadım. Söylerler ki geçmiş, bugün ve yarının içindeymiş. O halde bizler geçmişi unutarak, bugünü ve yarını nasıl yaşıyoruz? Düşünsene artık heyecanlanmanın bile bir lüks olduğu bir dünyadayız. Çok korkunç değil mi ? Sihire inanmam ama sanki biri hafızamızı silmişte, güz...

Yaşamak #kelime oyunu 16

Resim
  Asıl cesaret nedir biliyor musun? Yaşamak, her şeye rağmen yaşamak. Bakın hayat da kalmak demiyorum, gerçekten yaşamaktan bahsediyorum. Her saniyenizi dolu dolu geçirdiğiniz zamanlar, yaşadığınız zamanlardır. Bazen bir gülüş de hayat bulursunuz bazen bir satırda bazen de bir çift göz de. İşte çoğu zaman tek bir andır yaşama kavuşmak. Kimisi için yaşamak çabalamaktır kimisi içinde sadece seyretmek ve olanlardan ders çıkarmak. Bu yüzden her insan için yaşamak farklıdır ve özeldir. Ama önemli olan bence sevgiyle yaşayabilmektir. Eğer bu hayat da birilerinin yüzündeki tebessüm olabilmişseniz, tüm kötülüklere rağmen kalbinizi temiz tutmuşsanız ya da birileri, yanınızda olduğu için huzurlu hissediyorsa, bu hayatı yaşamayı hakketmişsiniz demektir. Bunlar gibi hayatta illa ki yaşamak için sebepler var. Ailenize sarılın, sevdiklerinize sarılın, sevdiğiniz şeylere sarılın, gölgenize sarılın... Yaşamı, tüm hücreleriniz ile tutun ellerinizde. Hem çevrenizdekilere ışık saçın hem de kendi ruhu...