Kayıtlar

Kasım, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

24 Kasım.

Resim
  Bu his nasıl geçer bilmiyorum. Düşünsene daha dün karşında dimdik duran bir insan bugün toprağın altında. Hangi satır bu acıyı hafifletir ki? Hangi anıyı aklından silebilirsin?  Valizini bile toplayamadan bu hayattan gitmek zorunda olanların yokluğuna nasıl alışılır ki? Bilmek isterdim.  Gözümüzdeki yaş söndürmüyor kalbimizin ateşini. Aksine daha da körüklüyor. Haklıymışsınız birlikte güldüğünüz insan için ağlamak o kadar berbat bir duyguymuş ki. Yıllar sonra tekrar hatırladım bu sancıyı. Ama çocuktum o zamanlar tam anlamazdım. Sanırım içimizde açılan bu boşluğu asla dolduramayacağız. Ama o boşluğa alışmak zorundayız .Artık kırmadan dökmeden, yarına garantimizin olmadığını fark ederek yaşamaya devam edeceğiz. Çünkü giden için dua etmekten başka bir şey elimizden gelmiyor. Maalesef giden gittiği ile kalıp arkasında koca bir enkaz bırakıyor. Bu yüzden gidene değil de kalana zor diyorlar işte. Kalan da daima sevdiğini kalbinde dualarla yaşatıp ona layık yaşadığı sürece hayatta kalıyor v

Bir Dosta

Resim
  Nasıl da anlamadım yalnızlığını? Nasıl bilemedim gözündeki çaresizliği? Bugün dilinden dökülen cehennemin ateşi ciğerlerimi yaktı. Ne ara unuttuk da seni, umutsuz sen ile baş başa bıraktık?  Özür dilerim.  Seni oradan oraya savuran rüzgarı fark edemedim. Çayının deminden anlamalıydım içindeki hüznü.  Oysa ben seni susarken bile duyardım. Şimdi nasıl iyileştireceğiz seni? Sarılsak geçer mi yaraların? En sevdiğin tatlıyı yapsam yada en sevdiğin kitaptan bir kaç satır okusam yine gülmez mi gözlerin? Şimdilerde hayatının anlamını arıyorsun biliyorum. Ama bazen onu ararken çok şey kaybettiğini görmüyorsun. Gözümün önünde bir yıldız gibi kayıp gidişini izlemek istemiyorum. Hadi bana bir yol göster de sana dönelim. Eskisi gibi gülüşlerin gökyüzünü güzelleştirsin. Dostum sen farkında olmadığın bir mucizesin. Yeter kendine haksızlık ettiğin. Biliyor musun? Her insan hayatta en çok kendi hakkına girer. Başkalarının mutluluğu uğruna kendi mutsuzluğunu seçen çok insan var sokaklarda. Yani tek de

Beklenmeyen Misafir

Resim
  Bugün seni hatırlayarak uyandım. Kendimi sevmeye başladığımdan beri aklıma gelmezdi yüzün. Şaşkınım yıllar sonra nasıl düştün düşüme? Acaba hangi şarkıda rast geldim sana? Sahi ne yapıyorsun nasılsın ? İçinde iyiliğe dair bir ışık var mı ? Yoksa kötü çocuk olmaya devam mı? Hala öyle mavi mavi bakıyor musun uzaktan insanlara? Göğsünün içindeki o söylemediğin ateşi söndürebildin mi? Aradığını buldun mu bari? Buz gibi olan kalbin sevdi mi gerçekten birini? Neyse umarım yolundadır hayatın. Beni soracak olursan iyiyim ben. Kırıldığım yerlerden çiçekler açalı çok oldu. Öyle dalıp gitmiyorum artık uzaklara. Karanlıktan korkmuyorum. Daha iyi bir insan olmak için savaşıyorum ve artık hiçbir şeyi aklımda tutmuyorum. Bazı şeyleri unutmak daha cazip geliyor. Dünü unutmak gibi... Ben bugünde yaşıyorum artık. Kalbime iyi gelen insanlarla yolculuğuma devam ediyorum. Her şeyden geçiyorum ama kendimden vazgeçmiyorum. Bana da zaman böyle öğretti.  Merak etme. Yarım kalan her şarkıyı tamamladım artık i