Kayıtlar

Ekim, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sadakatsizliğin açıklaması olur mu?!

Resim
Sadakatsizliğe affım yok. Ne olursa olsun yapılan karaktersizliğin bir açıklaması olduğunu düşünmüyorum. Karşındaki insan seni tüm varlığınla kabul ediyorsa,kafan karışmış bile olsa saygı duyman gerekir. Ne sahte sözlerinizin ne de yalan sevginizin hiçbir anlamı yok. Sevmiyorsanız insanca gidin yormadan,yıpratmadan. Unutmayın ki kimsenin hakkı kimsenin üstünde kalmıyor . Hayat bir şekilde karşına yaşattığını çıkarıyor. Ayrıca  sadakatsizliğe ortak olmuş varlıklarda şu gerçeği hiç düşünmüyor ; "Sana başkasını üzerek gelen,senide üzüp başkasına gider ve sende geçmiş olarak kalırsın." Ayrıca kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi hemcinsine de yapılmasına izin vermeyeceksin. Bu böyle olmalı. Çünkü en basitinden vicdanlı bir insan olduğunu düşünüyorsan böyle yapman gerekir. Hani derler ya başkasının mutluluğu üzerine mutluluk olmaz. Bak bu asırlardır doğru ve tecrübe edilmiş bir şey. Gerçi bu hayatta herkes kendine yakışanı yapıyor.  O yüzden şerefli bir şekilde yaşamak

Geç Kalma

Resim
Bilmiyorum kimsin,neredesin,ne yapıyorsun? Kalbim puslu göremiyorum artık. Birbirimizden habersiz belki de yanımdan geçip gidiyorsun bu hissiz sokaklardan...  Umarım mutlu ve huzurlu bir hayatın vardır. Tanımadan o kadar bağlıyım ki sana. Ah bir bilsen seni ne çok bekledim. Varlığından hiçbir zaman şüphem olmadı. Kalbinin atışını en derinlerimden hissediyorum. Yıllara sığdıramadığım bu yalnızlığı ancak sen gelince bozacağım. Diyorlar ki,insan kaderindeki insanla karşılaşınca,ruhları birbirini tanırmış. Umarım yakın bir zamanda ruhlarımız birbirine sarılır. Çünkü ben çok yoruldum.  Samimiyetsizliğin virüs gibi yayıldığı bu zamanda sana çok ihtiyacım var. Hayat çok kısa,fazla bekletme olur mu? Doğru zamanda doğru yerde görüşmek dileğimle. Sevgiyle kal. Esra Tengilim

Dünyayı Uyandıralım

Resim
Yani düşünüyorum da gökyüzüne dokunamıyorsanız yüksek binalarda oturmanın ne anlamı var ya da cebinizdeki o kağıt parçaları başka insanların gözyaşına sebep oluyorsa ve lüks araçlarınızla sevdiğiniz insanların yanına gidemiyorsanız o metal yığını hayatımızda gerçekten neden bu kadar önemli oluyor ki? Hayatta çoğu şey ne kadar boş farkında mısınız ve bunları basitleştiren en önemli faktör para dediğimiz bağımlılık. Yokluğu bir dert varlığı ayrı bir dert diye sitem ederdi büyükler. Doğruymuş ne onunla oluyor ne de onsuz. Hatta günümüzde insanlar ruhunu bile satıyor onun için. Oysa paradan önce sevgi gelseydi ve insan doymayı bilseydi,şüphesiz dünya daha güzel bir yer olurdu. Herkes daha fazlasını istemeseydi,etrafımızda içimizi ısıtan sıcacık gülüşler görürdük. Gözleri mutluluktan parlayan insanlar,birbirlerine güvenle sarılan dostlar ve yaşayan çocuklar olurdu. Evet nefes alan çocuklar. Kendi ait oldukları yerde, özgürce koşup oynayan çocuklar... Biliyorum yaşamak için par

Eskiden...

Resim
Eskiden...  Evet ilk sözüm bu olacak. O kadar yakın ki geçmiş ama bir o kadar uzak. Mutluyduk,neşemiz gökyüzü kadardı. Açardık kollarımızı kucaklardık dünyayı... O zamanlarda canımız acırdı ama onun bile başka bir tadı vardı. Umutlarımızdan öperdik geçerdi. Göğsünde bir güneşte büyütsen,onu öyle severdin. Seni her gün yaksada ona tüm varlığınla bağlıydın. Dostum dediğin insanlar gerçekten dostundu. Çünkü kendileri gibi kalpleride küçücüktü. Oraya kötü şeyler sığmazdı.  Sonra büyüdük. Çok iyi bir şey yapmış gibi büyüdük. Önce midemizdeki kelebekler ve hayallerimiz öldü. Sonra gülüşlerimizi çocukluğumuza emanet ettik.  Büyüdükçe gözümüzdeki yaş çoğaldı ve o yaş çoğaldıkça kalbimiz kurumaya başladı. Üzgünüm büyükler böyle anlatmadılar geleceği ve mutluluk böyle bir sonu haketmedi. Masallarla büyütülen bir nesil bir var bir yok oldu.  Oysa hayat gerçekten düşündüğümüzden daha da ciddiydi ve bunu bize prensler ve prensesler öğretemezdi. Geç farkettik... Ama bir gün g