Kayıtlar

#anıyaşa etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kendime Not

Resim
Her şey bittiğinde sadece bu zor zamanlarında yanında olanları hatırlayacaksın. Geride kalan herkes anlamını yitirecek. Zaten kötü günler boş kalabalıkları farketmek içindir. Dünyada her şey senin için bunu sakın unutma. Bundan on yıl sonra da olsa,bir gün bu söylediklerimi elbette farkedecektin. Ne mutlu ki sen bunu çok erken farkettin. Evet biraz canın acıdı ama artık insanların gerçek yüzünü gördün ve kendi gücünün farkındasın. Artık yanındaki yabancılarla vedalaş ve kendine dön. Çünkü sen her şeyden daha iyisini hakediyorsun ve gerçekten yanında kalması gereken insanlar zaten karanlığın içindeki aydınlık gibi parlıyorlar. Mutlu ol,doğru kişi olma azmini ve cesaretini asla kaybetme. Bu günlerin elbet geçecek ve gökyüzü senin için yeniden anlam kazanacak sabret güzel günler yakın. Esra Tengilim

Mutluluğun Akışı

Resim
Her insan değişiyor. Zaten dünya bile değişirken insan nasıl aynı kalabilir ki? Eskiden insanları mutlu etmek için çok çabalardım çünkü onlar mutlu oldukça bende mutlu oluyordum. Yani mutluluğumu,kendimden önce insanlara bağlıyordum. Tabi nankörlük merhaba diyene kadar. Sonraları biraz karışık. Başta hayal kırıklıkların yüzünden, insanlarla savaştığını düşünsen de aslında kendi duygularınla savaşıyorsun. Yıpranıyorsun,insanları yeniden sevmek çok zor oluyor. Tabiki kalbime iyi gelen insanlara, çiçekli bahçeler sunmaktan çekinmiyorum ama dalımı kıranında ağacını kökünden sökmek artık çokta zor gelmiyor. Evet eskisi gibi acıyamıyorsun herkese. Gururun,bazen vicdanından önce geliyor. İnsanlara olan duygularının yerini, mantığın ele geçiriyor. Çünkü hayatın pembe yanlarının,siyaha dönmesi bir zamandan sonra çok yoruyor. Bu yüzden kendi mutluluğun önceliğin olmalı. Bu bencillik değil. Hayatı,gerçekten huzurlu bir şekilde yaşamak için akışı biraz değiştirmek oluyor hepsi bu kadar. Esra T...

Eskiden...

Resim
Eskiden...  Evet ilk sözüm bu olacak. O kadar yakın ki geçmiş ama bir o kadar uzak. Mutluyduk,neşemiz gökyüzü kadardı. Açardık kollarımızı kucaklardık dünyayı... O zamanlarda canımız acırdı ama onun bile başka bir tadı vardı. Umutlarımızdan öperdik geçerdi. Göğsünde bir güneşte büyütsen,onu öyle severdin. Seni her gün yaksada ona tüm varlığınla bağlıydın. Dostum dediğin insanlar gerçekten dostundu. Çünkü kendileri gibi kalpleride küçücüktü. Oraya kötü şeyler sığmazdı.  Sonra büyüdük. Çok iyi bir şey yapmış gibi büyüdük. Önce midemizdeki kelebekler ve hayallerimiz öldü. Sonra gülüşlerimizi çocukluğumuza emanet ettik.  Büyüdükçe gözümüzdeki yaş çoğaldı ve o yaş çoğaldıkça kalbimiz kurumaya başladı. Üzgünüm büyükler böyle anlatmadılar geleceği ve mutluluk böyle bir sonu haketmedi. Masallarla büyütülen bir nesil bir var bir yok oldu.  Oysa hayat gerçekten düşündüğümüzden daha da ciddiydi ve bunu bize prensler ve prensesler öğretemezdi. Geç farkettik.....